Müjdat Gezen Homoti'yi teselli ederken.. |
1987 yılında sinemalarda gösterime girmeyen Müjdat Gezen'in yapımcılığını ve başrolünü üstlendiği Homoti, dolayısıyla büyük bir gişe başarısı elde edemeyerek Türkiye sinema tarihinin en fazla hasılat yapan filmi olma şerefine erişememişti. Çünkü bu kült yapım zamanında bırak sinemada gösterime girmeyi, içinde bizzat yer alan insanların eş dost ortamında bile yakınlarına izletmeye cesaret edemediği bir film olarak tozlu rafların en dibine itelenmiş. Taa ki teknoloji gelişip internetin nimetleri önümüze serilene kadar...
Homoti'yi anlatmaya nereden başlayayım bilemiyorum. Çok ama çok fantastik, bombastik ve kaotik bir film. Hatta şu ana kadar izlediğim Türk yapımı uzay filmleri içinde (sanki yüz tane varmış gibi oldu ama :P) bana göre en inanılmazı Homoti. Bir kere daha ismiyle bismillah dedirtiyor. Konusuna ne hacet!
Ali Öztürk (Müjdat Gezen) hayatını aspagaras haber yapmaya adamış tırışkadan bir gazetecidir. Günlerden bir gün, kolpa ufo fotoğrafları çekmek amacıyla konumlandığı bağ bahçenin bir köşesinde, uzay gemisiyle birlikte melül melül bakar şekilde bekleyen, ''ahh helal süt emmiş bir insanoğlu gelse de beni şu bedbaht durumdan kurtarsa'' diye iç geçiren masum sevgi pıtırcığı uzaylı Homoti'yle karşılaşır. ''Allaaaah habere bak, turnayı gözünden vurdum ulan!!'' düşüncesiyle Homoti'yi kaptığı gibi evine götüren Ali ile uzaylı sevgi böcüğü arasında zamanla iş odaklı bir takım duygusal kıpraşmalar baş verecek; hikayenin vay babayın kemüüne kısımları bundan sonra cereyan edecektir.
Ali'nin Homoti'yi fakirhanesinde misafir etmesi neticesindeki ilk diyalog şu şekildedir:
+ Biliyorsun yukarısı iyice karıştı. Amerikalılar yıldız savaşları için uzayı silahlandırıyorlar. Oysa ben hiç savaş sevmem. O yüzden buraya kaçtım.
- Neredensin?
+ Homon gezegeninden.
- Hiç duymadım (allah allah neden acaba? :P)
+ Biliyorum, milyonlarca gezegenden bir tanesi.
Sonracıma; Ali çiçeği burnunda güzel iş arkadaşı Ayşegül'ü (Bahar Öztan) Homoti'yle tanıştırmak üzere eve getirir. Bunu gören Homoti Ali'ye ''Yoksa siz sevgili misiniz? Ben gideyim o zaman :(('' diye trip atar. ''Yooo sadece iş arkadaşıyız'' cevabını alır. Bu sefer de güzel ve hırçın Ayşegül ''öyleyse ben gideyim hıh '' diye trip atar. Bunun üzerine Homoti başkan bonbayı çatlatır: ''Hııı siz birbirinizde hoşlanıyorsunuuz. Ama ben de hoşlanıyorum..'' (Lan yoksa!?)
Aslında bu filmden ziyade Müjdat Gezen'in neden böyle bir film yapma ihtiyacı hissettiği üzerine kafa yormamız gerekiyor gibi. Yani neden? Eğer amaç gelecek nesillere ''zamanında bu ülkede böyle garip filmler de çekildi, bakın bakın!'' dedirtmek içinse kocaman bir teşekkürü borç bilirim kendisine. Bir Homoti, bir de Dünyayı Kurtaran Adam; seviyorum sizleri :)
Sıra geldi teknolojinin nimetlerine bir kere daha şükretmeye. Bir sevgi kelebeği: Homoti ya da Ali'nin hizmetçisi rolündeki Perran Kutman'ın deyimiyle Konuşan Maymun Homoti filmi hemen şurdan izlenebilir: