31 Ocak 2009 Cumartesi

Kibar Feyzo (1978)

Kemal Sunal'ın sosyal ve siyasi meselelere değindirdiği süper güzel filmlerinden biri daha; tapar derecede bayılırım.

Feyzo (Kemal Sunal) vatan borcunu ödemiş ve köyüne dönmüştür. Tek isteği öteden beri sevdalı olduğu Gülo'yla (Müjde Ar) evlenebilmektir. Fakat Gülo'ya bir talip daha vardır: Bilo (İlyas Salman) Gülo'nun gönlü de Feyzo'dadır ama babası başlık parasını kim verirse kızını ona verecektir. Nihayetinde Feyzo 10 bin peşin 10 bin taksitle olmak üzere başlık konusunda anlaşır ve Gülo'suna kavuşur.
Lakin baba olacak deyyus yer yer kızı taksitle verdim, parayı denkleştiremezsen alıram Gülo'yu haa şeklinde tehditler savurmaktadır. Kibar olduğu kadar da Gülo'suna deli gibi aşık Feyzomuz, başlık taksidini denkleştirebilmek için çareyi şehre gidip çalışmakta bulur.
Bu süre zarfında çalışıp para kazanmakla kalmayacak; şehir hayatının, başlık parası diye bir şeyin olmadığının, değişen düzenin, aganın senelerdir köylüye çektirdiklerinin farkına varacak ve köyündeki düzeni değiştirmek için agaya karşı isyan bayrağı açacaktır.

Diyaloglar bakımından en sevdiğim, saydığım Türk filmlerinden biridir. Her sahnesi mükemmeldir:

Feyzo köye umumi hela yaptırmıştır. Agaya yalakalık amacıyla kapısına da agaya beleş yazar. Aga olay mahaline varır ve yazıyı görür:

Feyzo - Agaya beleş, sana beleş agam buyur!
Aga - Yani ben sıçacam, sen de benim pohun üstüne sıçasan öle mi? Ula aga pokunun üstüne pok olur mu itoglu it!

...............
Helanın içinde ne olduğunu çok merak eden bir köylü, ufak bir çocuğu içeri sokarak casusluk yaptırır. Çocuk heladan çıkar çıkmaz yakasına yapışır ve sorar:

- İçerde ne var ulan?
- Aha böyle degirmi bi delik var.
- İçinde ne var?
- Pok var!
...............
Feyzo'nun gözü şehirde bir hayli açılır. Aganın senelerdir köylüyü inim inim inlettiğini farkeder. Köye döner dönmez evlerin duvarlarını devrimci sloganlarla donatır, bu sloganlardan biri de faşo agadır. Aga yazıyı görür ve Feyzo'ya sorar:

Aga - Faşo aga. Faşo ne ki ulan?
Feyzo - Böle puşt gibin, ibne gibin bişey!
...............
Feyzomuz ırgat pazarında çaresizce seçilmeyi beklemektedir. Her sen dendiğinde kendinin çağrıldığını umarak sazan misali öne atılır; ortaya sonu feci yarıcılıktaki şu diyalog çıkar:

- Sen
- Ben!
- Sen
- Ben?
- Sen
- Ben?!
- Sen
- Ula ben!!
- Sen
- Ben!
- Sen
- E been!?!
- Sen gelme ulan ayı!!

Aha bu şaheser de şurda ikamet ediyor; izleyin, izlettirin.